Tariholoji-Tarihi Olaylar,antlaşmalar...

     Asıl adı Mehmed Said olan Halet Efendi,1760’ta İstanbul’da dünyaya geldi.Düzenli bir medrese tahsili görmemesine rağmen babası Kadı Kırımi Hüseyin Efendi gibi kendi kendini yetiştirdi.Önce kadılık mesleğini seçti,daha sonra Reisülküttap Mehmed Raşid Efendi’nin yanında mühürdar yamağı olarak bürokrasiye adım attı ve Mevlevi tarikatina intisap etti.

     Çeşitli devlet adamlarının katipliklerinde bulunan Halet Efendi,bu dönemde Divan-ı Hümayun tercümanlığını ellerinde tutan Fenerli Rumlar’la tanıştı.Aynı dönemde hatırı sayılır bir servet ve pek çok düşman edindi.Ardından Beylikçi Kisedarlığı’na girerek “hacegan” ,yani bürokrak oldu.

     Üç yıl kadar Paris’te orta elçilik yapan Halet Efendi,1806’da İstanbul’a döndükten sonra beylikçi vekil,daha sonra da “reisülküttap” ,yani dışişlerini bakanı görevine atandı.Ancak,Fransızlar’a muhalif duruşu yüzünden Fransız Elçisi Sebastiani’nin Şikayetiyle azledildi.

     Sebastiani tarfından gizlice İngilizler’le haberleşmeklerle suçlanan Halet Efendi,bu yüzden bir yıl kadar Kütahya’da sürgünde kaldı.Daha sonra Sultan İkinci Mahmud tarafından asayiş sorunlarını çözmesi ve devlet otoritesini kurması için Bağdat’a tayin edildi.İstanbul’a döndükten sonra rikab-ı hümayun kethüdalığı ile gizli haberleşme işlerinin başına,ardından da 1811’de nişancılık,yani bürokratlı görevine getirildi.

     Uzun süre bürokratlık yapan Halet Efendi,İkinci Mahmud’un üzerindeki nüfusu ve paşalara karşı sert tavırlarıyla tanındı ve bu yüzden kendisine “devlet kethüdası” dendi.1822’de hasmı Mehmed Said Galib Paşa’nın tesiriyle önce Bursa’ya,ardından da Konya’ya sürülen Halet Efendi,kısa müddet sonra padişahın emriyle katledildi.Naaşı Konya’dan,İstanbul’a getirilen kesik başı ile Galata Mevlevihanesi’nde defnedildi.