Tariholoji-Tarihi Olaylar,antlaşmalar...

     Fransızların krallarını sevdikleri,hele hele “iyi adamdı” diye yad ettikleri pek nadirdir.Dördüncü Henri’nin durumu ise farklıdır.Yaşadığı dönemde itibariyle fevkalade ilerici sayılabilecek bir siyaset güderek inanç hürriyetini savunmuş,40 yıl boyunca birbirini yiyen Katolikler ile Protestanları görünürde de olsa barıştırmış sonunda adı “iyi kral”a çıkmıştır.

     Zanparalıklarıyla baş tacı edilen iyi kralın güzel metreslerinden biri yerine Medici sülalesinden çirkin ve şişman Maria ile evlenmek zorunda kalması halkını pek üzmüş çocuklarına çok düşkün olduğu için “en azından bu evliliğinde meşru varisleri dünyaya geldi” diye teselli bulmuş,1610 yılında ruh hastası bir Katolik tarafından yol ortasında katledilmesi ise Fransızları kahretmiştir.

BÖYLE KRAL GÖRÜLMEDİ

     İyi huylu,şen şakrak bir adam olarak bilinen Kral Henri,erken yaşta beyazlaşmış sakalına ve neredeyse ağzının içine girecek kadar kocaman karga burnuna rağmen yakışıklı da bulunurdu.Fransız tarihçi Guillaume Andre de Bertier de Sauvigny’nin anlattığına göre Henri tebaasına da diğer krallardan farklı yaklaşırdı.Memleketin en ücra köşelerine gidip sıradan insanlarla sohbetlere girişir,samimiyeti,alçakgönüllü şakaları,bağışlayıcı ve emirleri birer rica gibi dile getirmesiyle halkını büyülerdi.

     Krala beslenen sevginin ekonomik veçhesi de vardı tabii.Katolik-Protestan barışı sayesinde köylü tarlasını sürüp,mahsulü kaldırabilmiş,esnaf ve sanatkar yağmalama ve kundaklama korkusu olmadan tezgahını açabilmiş,tencereler kaynamaya başlamıştı.

     Hatta o tencerelere,kralın vaat ettiği tavuklar bile girer olmuştu.Ayrıca memleketin dört bir yanına yollar,köprüler yapılmış,yeni iş kolları açılmıştı.İç barışla gelen refah sayesinde Fransa altın çağını yaşamıştı.