Sarayda opera

Sermet Muhtar Alus, “İstanbul yazarı” diye bilinirdi.1952’de vefat edene kadar,hayatı boyunca İstanbul üzerine yazdı. Bugün,Sermet Muhtar’ın son yazılarından birini,ölümünden sadece birkaç hafta önce yayınladığı “Yıldız Sarayı’nda Opera ve Operetçiler” başlıklı bir araştırmasının bazı bölümlerini veriyoruz: Saraylarda,öteden beri hükümdarları,padişahları,kralları eğlendiren kişiler çoktur.Cüceler,soytarılar,mukallidler,meydan okuyucuları…Bu tipler,Osmanlı sarayında da vardı ve İkinci Abdülhamid zamanında “Muzıka-i Humayun”(saray orkestrası) kadrosuna dahildiler.Babadan,amcadan emekdarlardı:Miralay Mehmed Şah Bey,Hurşid,Neşet,Remzi Beyler,Kaymakam Hilmi,Salih,Binbaşı Latif,Tahsin Beyler vesaire… Strovolo ismindeki bir zatın idaresindeki İtalyan opera ve operet kumpanyası Napoli’den turneye çıkıp Mısır’ı,Yunanistan’ı,Romanya’yı dolaştıktan sonra,1843’te İstanbul’a gelmiş ve Tepebaşı tiyatrosunda temsillere başlamıştı.Birkaç gün sonra kampanyada yer alan ne kadar artist varsa saraya davet edilmiş,Abdülhamid’e temsil vermişler ve hepsi Muzıka-i Humayun kadrosuna alınmıştı… Yıldız Tiyatrosu’nun alafranga kısmı,o gece teşekkül etti…Dördü kadın,16’sı da erkek olmak üzere 20 kadar sanatçı sanatlarını icraya başladı ve koroyla figüranlar için yerli müzisyenler tutuldu ve Yıldız’da İtalyanca temsiller başladı… Operacıların repertuvarı genellikle İtalyan eserleriydi.Ama hükümdarların durup dururken buluttan nem kapması,fol yok yumurta yokken ters dönmesi,her zamanki huyuydu…Böyle anlarda oyuncularına “Filan operayı oynasınlar” iradesini buyurur,birinci perde bitmeden “Falan operete çevirsinler” der,onu da yarıda bıraktırıp yerli aktörlerini isterdi…Ecnebi artistler defalarca kıyafet değiştirdikten sonra çekilip giderler,yerlerine, ince sazcılar gelirdi… Yıldız Tiyatrosu ve burada oynanan oyunlarla operalar,1908’den sonra hayaloldu,gitti…
|
Sarayda Opera