undefined
RESİMİN ÜSTÜNE GELİNDİĞİNDE ÇIKACAK YAZI
Tarih, faydası herkesi kapsayan bir ilimdir. Yaşanılan çağın olaylarıyla, eski çağın olaylarını karşılaştırıp sonuca varmak gerekir. (Nâimâ)

Tariholoji-Tarihi Olaylar,antlaşmalar...

Kitabê ve Kütüphane

aaaa.jpg

 

             

     Kütüphanelerin mazisi yazının varlığı kadar eskidir. Asur, Bâbil ve Hitit medeniyetlerinden günümüze ulaşan ve yazı yazmak için kullanılan kil tabletler çok eski devirlere ait kitap ve kütüphanecilikle ilgili bilgiler vermektedir. Bu medeniyetlerde zamanla yazılı tabletlerin korunması, saklanması için odalar teşkil edilmiş böylece kütüphaneler oluşmuştur.

Kütüphaneyle ilgili olarak yapılan araştırmalar ve kazılarda elde edilen bilgiler M.Ö. 2400 yıllarına kadar uzanmaktadır. Asur Devleti Hükümdarı Asurbanipal tarafından M.Ö. 625 yılında kurulan Ninova Kütüphânesi bilinen en eski kütüphanedir. Romalılar tarafından yakılan Mısırdaki meşhur İskenderiye Kütüphanesi ise devrinin en büyük kütüphanesi statüsündeydi.İslam Kültürüyle yayılan kitap merakı ise pek çok kütüphane kurulmasına ve bir kütüphanecilik geleneği oluşmasına önayak olmuştur. Bu gelenek Emeviler , Abbasiler, Endülüs Emevileri, Selçukîler vs Türk ve İslam devletlerinde gelişerek yaygınlaşmıştır. Ne yazık ki Orta Asya'dan Endülüs'e kadar olan memleketlerde kurulmuş kütüphanelerin pek çoğu İspanyol ve Moğol istilası sırasında yok edildiler. Zamanın bilim ve kültür merkezi olan Bağdat şehrini işgal eden Moğollar şehri harap ederek kitapları ya yaktı ya da Dicle Nehrine attılar. Dicle Nehrinin günlerce mürekkep renginde aktığı rivayet edilir. Bu katliamı sebebiyle tek nüsha olan pek çok orijinal kitap günümüze ulaşamadı. Osmanlılar döneminde ilk kütüphane Osman Bey zamanında İznik'te, ikincisi ise Edirne'de Lala Şahin Paşa tarafından kuruldu. Daha sonraki dönemlerde de İstanbul ve Amasya, Edirne, Bursa, Manisa, Trabzon ve başka şehirlerde de büyük kütüphaneler açılmıştır. Topkapı Sarayı bünyesinde kurulan Saray Kütüphanesi, Ayasofya, Süleymaniye, Şehzadebaşı ve Bayezid kütüphaneleri sürekli zenginleştirilerek zamanımıza kadar gelmişlerdir. 1882'de " Kütüphne-i Umûmî-i Osmanî " adıyla bir nizamname çıkarılarak herkesin faydalanabileceği umumi kütüphaneler oluşturuldu. Bayezid Devlet Kütüphanesi, İzmir, Kayseri, Konya, Eskişehir, Diyarbakır ve Bursa'da Millî Kütüphane adıyla kütüphaneler kurulmuştur. Yüzyıllar boyunca yazılan ve bugün basılan milyonlarca kitap kütüphanelerimizi doldurmakla birlikte Osmanlılar ve daha önceki devirlerde yazılmış olan kitapları okuyacak, anlayacak pek az kimse kaldığı ve galiba fişe ve kabloya fazlasıyla güvendiğimizden buralara rağbet gittikçe azalmaktadır.

 

beyazit-kutuphanesi

Bugünkü Adıyla Beyazıt Devlet Kütüphanesi

      

       

 

 

  

   


 

 

Kitabê ve Kütüphane

Kaynak:
Karakösetv

Tarihololoji Tarih Araştırma ve Yayınlama Kurumu /Ağrı

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol